ıhlamur (Yun.>A.) [ اخلامور ] ıhlamur.
ık’âd (A.) [ اقعاد ] oturtma.
ıkd (A.) [ 1 [ عقد .dizi. 2.kolye, gerdanlık.
ıklîm (A.) [ اقليم ] iklim.
ıktıdâ (A.) [ اقتدا ] uyma.
ırdâ (A.) [ ارضاع ] emzirme, süt verme.
ırk (A.) [ 1 [ عرق .soy, ırk. 2.damar. 3.kök.
ırk -ı ahmer [ عرق احمر ] kızılderili ırkı.
ırk -ı ebyaz [ عرق ابيض ] beyaz ırk.
ırken (A.) [ عرقا ] ırk bakımından.
ırkî (A.) [ عرقی ] ırk ile ilgili.
ırz (A.) [ عرض ] namus, iffet.
ırzâ (A.) [ ارضاع ] emzirme, süt verme.
ısdâr (A.) [ اصدار ] çıkartma.
ısfırâr (A.) [ اصفرار ] sararma.
ıskât (A.) [ اسقاط ] düşürme.
ıslâh (A.) [ اصلاح ] düzeltme, iyileştirme, reform.
ıslâh etmek düzeltmek, iyileştirmek.
ıslâhât (A.) [ اصلاحات ] düzeltmeler, iyileştirmeler, reformlar.
ıslâhpezîr (A.-F.) [ اصلاح پذیر ] ıslah edilebilir, iyileştirilebilir.
ısrar (A.) [ اصرار ] diretme, üsteleme.
ıstıbâr (A.) [ اصطبار ] sabretme.
ıstıfâ (A.) [ اصطفا ] seçme, ayıklama.
ıstıfâî (A.) [ اصطفائی ] seçimle ilgili.
ıstılâh (A.) [ اصطلاح ] terim, tabir.
ıstılâhât (A.) [ صطلاحات ] terimler, tabirler.
ıstınâ’ (A.) [ اصطناع ] seçme.
ıstırab (A.) [ اضطراب ] acı, ızdırap.
ışk (A.) [ عشق ] aşk.
ışka (A.) [ عشقه ] sarmaşık.
ıtk (A.) [ عتق ] âzâd etme, köle âzâd etme.
ıtknâme (A.-F.) [ عتق نامه ] âzâdlık belgesi.
ıtlak (A.) [ اطلاق ] bırakma, salma.
ıtnâb (A.) [ اطناب ] sözü uzatma.
ıtr (A.) [ عطر ] koku, ıtır.
ıtrî (A.) [ عطری ] ıtırlı, kokulu.
ıtriyyât (A.) [ عطریات ] kokular, ıtırlar, parfümler.
ıttılâ’ (A.) [ اطلاع ] bilgi sahibi olma.
ıttılâât (A.) [ اطلاعات ] bilgiler.
ıttırad (A.) [ اطراد ] ritm.
ıyâdet (A.) [ عيادت ] hasta ziyareti.
ıyâl (A.) [ عيال ] eş, hanım.
ız’âf (A.) [ اضعاف ] zayıf düşürme, zayıflatma.
ızdırap (A.) [ اضطراب ] acı.
ızlâl (A.) [ اضلال ] yoldan çıkarma.
ızlâl (A.) [ اظلال ] gölgede bırakma.
ızrâr (A.) [ اضرار ] zarar verme, zarara sokma.
ızrâr etmek zarar vermek, zarara sokmak.
ıztırâb (A.) [ اضطراب ] ızdırap, acı.
ıztırâbâver (A.) [ اضطراب آور ] acı verici.
ıztırâr (A.) [ اضطرار ] zorunluluk.
ıztırârî (A.) [ اضطراری ] zorunlu
ık’âd (A.) [ اقعاد ] oturtma.
ıkd (A.) [ 1 [ عقد .dizi. 2.kolye, gerdanlık.
ıklîm (A.) [ اقليم ] iklim.
ıktıdâ (A.) [ اقتدا ] uyma.
ırdâ (A.) [ ارضاع ] emzirme, süt verme.
ırk (A.) [ 1 [ عرق .soy, ırk. 2.damar. 3.kök.
ırk -ı ahmer [ عرق احمر ] kızılderili ırkı.
ırk -ı ebyaz [ عرق ابيض ] beyaz ırk.
ırken (A.) [ عرقا ] ırk bakımından.
ırkî (A.) [ عرقی ] ırk ile ilgili.
ırz (A.) [ عرض ] namus, iffet.
ırzâ (A.) [ ارضاع ] emzirme, süt verme.
ısdâr (A.) [ اصدار ] çıkartma.
ısfırâr (A.) [ اصفرار ] sararma.
ıskât (A.) [ اسقاط ] düşürme.
ıslâh (A.) [ اصلاح ] düzeltme, iyileştirme, reform.
ıslâh etmek düzeltmek, iyileştirmek.
ıslâhât (A.) [ اصلاحات ] düzeltmeler, iyileştirmeler, reformlar.
ıslâhpezîr (A.-F.) [ اصلاح پذیر ] ıslah edilebilir, iyileştirilebilir.
ısrar (A.) [ اصرار ] diretme, üsteleme.
ıstıbâr (A.) [ اصطبار ] sabretme.
ıstıfâ (A.) [ اصطفا ] seçme, ayıklama.
ıstıfâî (A.) [ اصطفائی ] seçimle ilgili.
ıstılâh (A.) [ اصطلاح ] terim, tabir.
ıstılâhât (A.) [ صطلاحات ] terimler, tabirler.
ıstınâ’ (A.) [ اصطناع ] seçme.
ıstırab (A.) [ اضطراب ] acı, ızdırap.
ışk (A.) [ عشق ] aşk.
ışka (A.) [ عشقه ] sarmaşık.
ıtk (A.) [ عتق ] âzâd etme, köle âzâd etme.
ıtknâme (A.-F.) [ عتق نامه ] âzâdlık belgesi.
ıtlak (A.) [ اطلاق ] bırakma, salma.
ıtnâb (A.) [ اطناب ] sözü uzatma.
ıtr (A.) [ عطر ] koku, ıtır.
ıtrî (A.) [ عطری ] ıtırlı, kokulu.
ıtriyyât (A.) [ عطریات ] kokular, ıtırlar, parfümler.
ıttılâ’ (A.) [ اطلاع ] bilgi sahibi olma.
ıttılâât (A.) [ اطلاعات ] bilgiler.
ıttırad (A.) [ اطراد ] ritm.
ıyâdet (A.) [ عيادت ] hasta ziyareti.
ıyâl (A.) [ عيال ] eş, hanım.
ız’âf (A.) [ اضعاف ] zayıf düşürme, zayıflatma.
ızdırap (A.) [ اضطراب ] acı.
ızlâl (A.) [ اضلال ] yoldan çıkarma.
ızlâl (A.) [ اظلال ] gölgede bırakma.
ızrâr (A.) [ اضرار ] zarar verme, zarara sokma.
ızrâr etmek zarar vermek, zarara sokmak.
ıztırâb (A.) [ اضطراب ] ızdırap, acı.
ıztırâbâver (A.) [ اضطراب آور ] acı verici.
ıztırâr (A.) [ اضطرار ] zorunluluk.
ıztırârî (A.) [ اضطراری ] zorunlu
تعليق